“Tahammülüm azaldı. Çocukların seslerine tahammül edemiyorum”
“Sürekli odama kaçıyorum. Aslında uyumuyorum”
“Her şeyi erteliyorum”
“Tahammülsüzlükte, kişi öfkesini dışa vuramaz”
Tahammülsüzlükte, kişi öfkesini dışa vuramaz. Örneğin, banka sırasında, 2 saat beklenince tahammülsüzlüğün oluşması normaldir. Ancak, kişi kısa süreli beklemelerde tahammülsüzlük yaşıyorsa bu durumun değerlendirilmesi gerekir. Tahammülsüzlükte, kişi sıklıkla kaçınmacı tepkiler vererek öfkesini ifade etmeye çalışır. Örneğin; çocuklar gürültü yapınca kişinin evden dışarı çıkması (kuaföre, spor salonuna, günlere) veya çocuğuna tahammül edemediği için uykuya kaçması buna örnektir. Tahammülsüzlük nedeniyle yaşanan ertelemeler (kişinin işini ertelemesi, eşiyle iletişimini ertelemesi) ileride biriken öfke patlamalarına yol açabilir. Özellikle, ilişkilerde eşlerden birinin konuşmaması, geri çekilmesi, surat asması, diğerinin duygusal taleplerine karşılık vermemesi sonrasında diğer kişi de tahammülsüzlük oluşmaktadır. Bu süreç, sinirlilik ve öfke patlamalarına neden olabilir.