Aşağıda sıralanan maddelerden en az 5 tanesinin, en az 2 hafta süreyle yaşanması depresyon belirtisi sayılabilir:

Kendini mutsuz hissetme.

Hoşlandığı şeylere ilginin azalması, bu etkinliklerden zevk alamama.

İştahta artış ya da azalma olması.

Uyku bozuklukları. (Uykusuzluk ve aşırı uyuma yada yorgun uyanma gibi)

Huzursuzluk hissederek sürekli hareketlilik yada aşırı durgunluk-ağırlık çökmesi durumu.

Yorgunluk-bitkinlik ya da enerji kaybının olması.

Kendini değersiz, çirkin ya da suçlu hissetme.

Bir konuya konsantre olmada zorlanma, sürekli yaşanan kararsızlık durumu.

Yineleyen ölüm ve intihar düşüncesi ya da intihar girişimi olması.

 

Her çocuk ve ergenin depresyonu birbirinden farklıdır. Kimi çocuk, depresyondayken aşırı yorgun ve halsiz olurken, kimi çocukta; yerinde duramama ve huysuzluk hali gözlenir.

Depresyonun çocuk ve ergenlerde ifade bulmasında anne-babalara aşağıdaki sözcükler ve davranışlar ipucu olabilir:

 

“Hayat boş……Hayat çok sıkıcı…….Çok sıkılıyorum, yapacak hiçbir şey yok…..”

Eskiden yapmaktan çok hoşlandığı yada gitmekten çok zevk aldığı şeyler için; “Canım istemiyor….” sözünün sık tekrarlanması

Sık sık iç çekme, çok sevdiği ortamlarda bile “Of sıkıldım” sözleri

Anne-babayı sinirlendirene, sabrını taşırana kadar uğraşma, her şeyden sudan bahanelerle tartışma çıkarma ve küsmeler

Özellikle ergenlik döneminde cama ya da duvara yumruk atma gibi öfke nöbetleri

Sık sık baş, karın ağrısı ya da yorgunluktan yakınmalar

“Beni bu evde kimse sevmiyor…..,Kardeşimi daha çok seviyorsunuz……,Kimse beni istemez, gelmezler ki ……..”sözcüklerinin çok sık kullanılır olması

Ölümden yada kendini öldürmekten söz etmeler yada “Kaçıp gideceğim buralardan….” gibi sözler söyleme

Yoğun alınganlık davranışları gösterme

Sık sık basit şeyler için ağlama

Derse ilginin azalması, konsantrasyon ve dikkatin dağılaması

Olumsuz alışkanlıkları olan marjinal arkadaşlar edinme (Hırsızlık, evden kaçma, kanunu çiğneme, satanizm taraftarlığı vb. gibi özellik taşıyan arkadaşlar edinme)

Marjinale kayan giyim ve yaşam tarzında değişiklikler (Pop müzik severken metal müzik dinlemeye başlama, dövme yaptırma, küpe takma, baştan aşağıya siyah giysiler giyme)

Çocuklarda ve ergenlerde, depresyonla ilgili yapılan araştırmalara göre; her 100 çocuktan birinde ve her 20 ergenden birinde depresyon görülmektedir. Yine depresyon, çocuklukta, her iki cinste de eşit oranda iken, ergenlik ve erişkinlik dönemlerinde kızlarda erkeklere oranla iki kat fazla görülür.

Depresyondaki çocuk ve ergenlerde beyindeki “serotonin” adlı maddenin normalden düşük olduğu tespit edilmiştir. Kullanılan ilaçlar bu düzeyi normale getirerek depresyonun geçmesini sağlamaktadır.

Depresyon ile ilgili “Takma kafanı!, Topla kendini… bu kadar zayıf olma!” gibi iyi niyetle söylenen sözler kişinin kendini daha kötü hissetmesinden başka bir işe yaramayacaktır.

Çocukta depresyon belirtileri görüldüğünde “Dur bakalım düzelir…,Ergenlik döneminde böyle şeyler normaldir geçer…,Evdeki huzursuzluktan çocuk böyle oldu…” vb. ertelemeler korkunç sonuçlar doğurabilir.

 

ÇOCUK VE ERGENLERDE DEPRESYONA GİRME NEDENLERİ

 

Anne-baba-çocuk ilişkisinde bozukluklar.

Özellikle yaşamın ilk yıllarında ilişkinin kalitesi (çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılandığı,  ilgili, sevecen bir ilişki ) çocuğun psikolojik gelişimini önemli ölçüde etkiler.

Çocuklar arasında ayrım yapma.

Anne ve babaların çocuk yetiştirmeye kişilik ve ruhsal açıdan hazır olmadıkları halde çocuk sahibi olmaları.

Dayak ve cinsel istismar.

Dayak çocuğun kendisine duyduğu saygıyı azaltır, anne-babaya karşı bilinçli yada bilinç dışı öfke duyguları yaşamasına yol açar. Dayak, azarlama, eleştiri gibi yaklaşımlar çocuğun kişiliğine yöneliktir. Oysa ceza da amaç olumsuz davranışı olumluya çevirmektir. Bu nedenle verilen ceza davranışa yönelik olmalıdır. İstediği TV programını seyrettirmeme, istediği bir şeyi almama ya da istediği bir yere götürmeme gibi.

Cinsel istismar çocuğun bir akrabası ya da tanıdığı bir erişkin tarafından cinsel haz almak için kullanılmasıdır. Cinsel istismarı önlemenin en iyi yolu çocukların bu konuda eğitilmesidir. Çocuklara cinsel bölgelerinin mahrem olduğu, bu bölgeleri kesinlikle kimseye elletmemeleri ve göstermemeleri gerektiği anlatılmalıdır. Böyle bir şey olduğunda mutlaka anne ve babaya haber vermeleri tembihlenmelidir.

Anne-babada depresyon ve diğer psikiyatrik bozuklukların bulunması.

Mizaç.

Bazı çocukların doğumdan itibaren son derece uyumlu, neşeli, yemesi içmesi kolay olduğu gözlenir. Bazıları ise huysuz, uykusuz ve sorunlu olabilir. Mizaç özellikleri depresyon için risk etkeni oluşturabilir.

Ailedeki huzursuzluk.

Anne-babanın ölümü.

Boşanma.

Sevdiği kişiden ayrılma, başarısızlık yaşama vb.

 

ÖNERİLER

 

Çocuğunuzun depresyonda olduğundan şüpheleniyorsanız vakit geçirmeden bir psikiyatriste başvurmalısınız.

Çocuğunuz depresyondayken eskisinden daha anlayışlı davranmalısınız.

Mümkün olduğunca tartışmaya girmekten ya da onu ikna etmeye çalışmaktan kaçının.

Depresyondaki çocuk ve gençlere nasihat etmeyin.-Depresyon bir hastalıktır; nasihat ve örneklerle geçmez-

Kardeşinin zarar görmesini engelleyin. Kardeşine hastalıkla ilgili bilgi verin ve mümkün olduğunca depresyondaki çocuğunuzla yalnız bırakmayın.

Çocuğunuzun öğretmenini bu konuda bilgilendirin ve öğretmenle daha sık görüşün.

Kendinizi suçlamayın, neden böyle olduğunu araştırmaktan vazgeçin. Tüm enerjinizi çocuğun tedavisine yönlendirin.

Önerilen tedavi programını eksiksiz uygulayın. Doktorun verdiği ilaçların yan etkisi olarak nitelendirdiğiniz sonuçları varsa doktorunuza bu konuda geribildirimde bulunun.